Mobilya Seçiyoruz – 1. Bölüm

HER ODA İÇİN DOĞRU MOBİLYA TERCİHİ

Zaman akıyor, hepimiz için yeni kararları ve değişiklikleri de beraberinde getiriyor. Taşınma gerekliliği veya tercihi, evlilik hazırlıkları ya da yenilik ihtiyacı gibi durumlar; zamanımızın büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz, bizi yansıtmasını istediğimiz evlerimizi içinde mutlu hissedecek şekilde planlamaktan geçiyor. İmkanlarımız dahilinde kendimiz için en güzelini gerçekleştirmek istesek de, birden fazla parametresi bulunan bir konu olduğundan, zaman zaman doğru seçimi yapmak konusunda kararsız kalabiliyoruz.

Üç bölüm halinde yayınlayacağımız bu yazı serisinde, farklı tipte evler için her odayı, temel mobilya seçimleriyle ele alarak; göz önünde bulundurabileceğiniz noktalara parmak basmayı hedefledik. Ana yaşam alanı mobilyalarından koltuk ve masa-sandalye ile başlayıp, ardından diğer mobilyalar ve evin diğer bölümleri ile devam edeceğiz.

Herkesin beğendiği ve yaratmak istediği dekorasyon tarzının farklı olabileceğini biliyoruz. Ancak belirli doğru ve yanlışlar çerçevesinde, her stilde farklı seçimler yapabilmek mümkün. Günümüz dünyası artık her alanda onlarca seçenek sunuyor ve biraz araştırma ile istediğiniz hemen her şeyi bulmak çok kolay. Yazımızın da size yardımcı olacağına eminiz!

YAŞAM ALANI

Haklısınız zor karar: Koltuk!

Ana yaşam alanı dediğimizde, ilk mobilya seçimi genelde koltuk ile başlıyor. Evin en önemli mobilyası diyebileceğimiz koltuklar; evin dekorasyon stiline öncülük ederken, aynı zamanda aradığımız konforu sunması gerektiğinden, seçim sırasında “en çok dikkat edilmesi gereken parça” tanımlamasını sonuna kadar hak ediyor. Bu aşamada, öncelikle salonun tipine göre hareket etmek ve doğru yerleşimi öngörmek en önemli kısım.

Televizyona yönelen bir oturma yerleşiminde, TV ünitesinin yeri koltukların yerleşiminde de belirleyici olmaktadır. Optimal yerleşimi bulduktan sonra, üçlü ve ikili koltuk ya da L koltuk gibi alternatifleriniz olacaktır. Burada da yine salon tipinize göre karar vermek gerekiyor. L koltuğu yerleştirecek uygun bir köşeniz var ve salon içi sirkülasyonu engellemiyor ise; L koltuk çoğu zaman tercih edilen koltuk modeli oluyor. Bazen geçiş alanı gerekliliği, dolaşım alanını engellemesi gibi durumlarda sadece üçlü koltuk-berjer ya da üçlü ve ikili koltuk gibi kombinasyonlarla yerleşim yapmak daha doğru olabiliyor.

Diğer önemli nokta ise koltuk ebatları. Küçük bir salonda büyük bir koltuk seçmek, odanın hacminin olduğundan daha da küçük görünmesine neden olur. Büyük salonda da odaya oranla küçük mobilyalar kullanıldığında, doğru doldurulmayan hacim, tasarım bütünlüğü adına istediğiniz etkiyi almanızı engeller. Koltuk uzunluklarının yanı sıra derinlikleri de bir o kadar önem arz ediyor. Derin koltuklar daha iyi bir konfor sunsa da; küçük salonlarda daha fazla yer kaplayacağından ötürü, dolaşım alanını azaltacak ve salonunuzun olduğundan küçük görünmesine neden olacaktır. Bu nedenle genişliklerinin yanında derinlikleri de göz önünde bulundurmayı ihmal etmemelisiniz. Ortalama koltuk derinlikleri 90-100 cm arasında değişirken, farklı ebatlarda koltuklar bulmanız ve yaptırmanız da mümkün. Taşınacağınız evin salonunda, almayı planladığınız koltuk ölçülerini bant veya gazete yardımı ile zemin üzerinde belirleyebilirsiniz. Koltukların ölçü anlamında nasıl duracağını daha iyi hayal etmenize yardımcı olacaktır.

Gelelim koltukların tipi ve sahip olduğu özelliklere. Elbette rengi ve tarzı sizin ne sevdiğinizle alakalı. Ancak stilinizin dışına çıkmadan, yine belirli kriterlere dikkat ederek seçiminizi yapmak daha konforlu ve kullanışlı bir seçim sağlayacaktır. Örneğin küçük bir salonunuz var ise, kolçakları çok geniş olmayan koltuklara yönelmekte fayda var. Geniş kolçaklar oturma alanının küçülmesine neden olurken, salonunuzda kaba bir görüntüye de neden olabilir. İnce ve yüksek olmayan kolçaklı koltuklar bu durumda daha doğru bir seçim olacaktır. Büyük salonlarda ise tam tersini söylemek mümkün.

Bir diğer konu ise koltukların ayak tipi. Küçük bir detay gibi görünse de, aslında koltuğun stilini belirleyen önemli parçalardan biri. Yere tam basan ayaksız koltuklar, kolçak kısmında da bahsettiğimiz gibi, daha fazla hacim kaplayacaktır. Yine oda büyüklüğüne göre bunu göz önünde bulundurmakta yarar var. Yüksek koltuklarda ise ahşap ya da metal ayak tercih edebilirsiniz. Seçeceğiniz diğer mobilyalarla materyal uyumunu gözetmeniz bütünlüğü yakalamanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, şeytan ayrıntıda gizli!

Diğer yandan, çoğu eve hızlı bir giriş yapan ve hayatı kolaylaştıran robot süpürgeleri kullanıyor ya da almayı planlıyorsanız; ayaklı koltuğunuzun yüksekliğini bunu da düşünerek seçebilirsiniz. Çok mühim bir konu değil evet, ancak yine de küçük bir öneri olarak değinmeden geçmek istemedik :)

Tadında Bir Seçim Olmalı: Yemek Masası / Sandalye

Salonun stilini belirleyen en önemli ikinci öğe ise şüphesiz yemek grubu. Doğru ebatı ve şekli belirlerken, yine salon ölçüleri ve biçiminden yola çıkmamız gerekiyor. Sandalyenin (ortalama 40-50 cm) ve sandalye arkası geçiş alanının (ortalama 50-60 cm) kaplayacağı ölçüler doğrultusunda ebatı belirleyebilirsiniz. Ardından kullanım şekillerimizi ve ihtiyacımızı değerlendirmemiz gerekir. Kaç kişilik yemek masasına ihtiyacınız olduğunu belirledikten sonra, salon şeklinize göre yuvarlak, kare, dikdörtgen ya da oval gibi bir çok alternatif arasından en uygun modeli seçmeniz gerekiyor. Uzun dikdörtgen bir salonda alan yeterli ise şık bir yuvarlak masa, hem uzun yemek sohbetlerinde herkesin birbirini rahatça görmesine olanak sağlar, hem de salonunuza daha sofistike bir hava katabilir. Kareye yakın bir salonda yuvarlak masa gereğinden fazla yer kaplayacaktır. Ayrıca, salonunuz küçük ise oval hatlara sahip masalar sivri köşelerden kaçınarak daha yumuşak bir görünüm sağlamanızı ve geçiş alanlarını biraz daha olsa rahatlatmanızı sağlayacaktır. Demontha’nın Reva masif ahşap oval köşeli masaları, küçük salonlarda elde etmek istediğiniz konfor ve minimal atmosfer için oldukça iyi bir tercih olabilir!

İkinci önemli seçim kriterimiz ise elbette materyal. Mermer, lake, ahşap, cam ve kombinasyonları… Burada da bir çok seçenek ile karşı karşıyayız ancak önemli olan kullanım şeklimiz ve yaşam alanındaki diğer mobilyalar ile uyumluluk. Örneğin salonunuzda yoğun ahşap kullanımı var ise ve malzeme anlamında dengeyi yakalamak istiyorsanız, mermer bir masa oldukça tamamlayıcı olacaktır. Aynı zamanda mermer masalar kendi başlarına doğadan alınmış bir parça sanat eseri gibi, biliyoruz siz de hemfikirsiniz :) Elbette eksi yönleri de var. Ağırlıkları ve kırılganlıklarından dolayı itip çekmeye çok uygun değil ve taşınma durumlarında zorluk yaşatabilir. Masada çok zaman geçiren bir kişi iseniz mermer masaya temas ettiğinizdeki soğukluk hissi kullanışlı olmayabilir ve yüzeyi hasar almaya elverişli. Yüzeye uygulanan birtakım işlemler ile bu bertaraf edilebilse de mermer masalar leke tutar ve çizilir. Mermer masa almayı planlıyorsanız bu durumları dikkate almanızda fayda var.

Cam masalar da mermer ile belli konularda benzer özellikler gösterse de; daha hafif ve farklı görsel niteliklere sahipler. Şık bir masa ayağını cam tabla ile ortaya çıkarmak ya da küçük odalarınız var ise şeffaflığı artırarak alanı daha büyükmüş gibi hissettirmek mümkün.

Seçenekler arasından çoğunlukla tercih edilen ise doğal ahşap ya da ahşap görünümlü yemek masaları diyebiliriz. Sağlamlık, nispeten hafiflik, kullanımdaki sıcaklık hissi ve tabii ki zamansızlık. Bu gibi nedenlerle çoğu evde ahşap yemek masaları görüyoruz diyebiliriz. Burada da dikkat etmeniz gereken faktörlerden biri kullanacağınız alandaki parke rengine uyumlu bir ahşap seçimi yapmak olacaktır.

Yemek bölümünün diğer tamamlayıcısı ise tabii ki sandalye. Materyal ve stil açısından bir çok alternatifi olması ve sayıca fazla alınması ile sandalyeler; tasarım bütünlüğü adına en önemli rolü üstlenen parçalardan. Sandalye seçiminizde de öncelikli olarak sandalye adedinizi ve yemek bölümü için ayırdığınız yerin ölçülerini belirlemelisiniz. Ortalama standart sandalye derinlikleri 40-50 cm arası değişir. Yeterli alanınız yok ise derinliği az bir sandalye tercihi yapmak, alanınızı daha ferah gösterecek ve sıkışık görüntüyü engelleyecektir. Aynı zamanda küçük alanlarda kolçaksız sandalye tercih etmek, sandalyeye oturmak için gerekecek itme-çekme mesafesini elimine edeceğinden, yerinde bir tercih olacaktır. Tabii ki yeterli alana sahipseniz kolçaklı sandalyelerin daha konforlu olmasından dolayı seçiminiz bu yönde olabilir.

Ebatlar dışında, sandalye stilinin masa ile uyumunu göz etmeniz önemli noktalardan biri. Özellikle yemek grubunu takım halinde almadığınız durumlarda, seçtiğiniz masanın ayak tipini göz önünde bulundurmanız önemli bir hatırlatma olacaktır. Sandalyeler masanın altına rahatça girebilmeli ve sandalyeler yan yana konulduğunda, masadaki kişi için yeterli kullanım alanı kalıyor olmalıdır.

 

Tüm bu ergonomik faktörlerin yanı sıra, sandalyeler aktif kullanılan ve sürekli hareket ettirilen mobilyalar olduğundan, alacağınız sandalyenin sağlamlığından emin olmanız önemli. Aksi halde kısa bir süre sonra parçaları ayrılan ve sallanan sandalyelere dönüşmeleri söz konusu.

Materyal olarak ise, yukarıda bahsettiğimiz gibi genel uyumu gözetmeniz, diğer mobilyalar ile ilişkisinde dengeli malzeme kullanımı yakalamaya çalışmanız püf nokta.

Yazımızın seçimlerinizde yardımcı olması dileği ile!

Canan Pervis